Alacaklara dair zaman aşımının kanunla başka bir şekilde belirtilmediği hallerde kendiliğinden zaman aşımına düşmesi söz konusu olmaktadır. On yıl işlem tesisi yapılmayan alacaklar için bu kuralın uygulandığından bahsetmek gerekir. Fakat, bazı durumlarda, Varlık Yönetim Şirketleri’ne devri söz konusu olan banka borçlarının TMSF kapsamında olmasından dolayı zaman aşımı süresinin yirmi yıl olarak belirlendiği bilinmektedir.
2019 yılına bakıldığında alacak verecek konulu birçok icra dosyasının işleme girdiğini söylemek gerekir. Bankalardan alınan kredilerin ve kredi kartları borçlarının ödenmediği hallerde devreye yasal takip girmektedir. Ancak, sayısız tüketicinin borçtan kaçmak adına herhangi bir ödeme yapmadığı bilinmektedir. Bu gibi tüketicilerin aklında icra takibine düşen borçları ödemedikleri hallerde zaman aşımına düşüp düşmediğine dair birtakım sorular bulunmaktadır.
Zaman Aşımı Hangi Durumlarda Devreye Girmektedir? İstenilen Süre Ne Kadardır?
Kredi ve kredi kartı borçlarının ne zaman zaman aşımına düşeceğine dair genel bir yargıya varmadan önce bu gibi borçlarda önemli olan alacaklı şahsın borçların takibini bırakmasıdır. Banka borcunun 90 gün ödenmediği durumlarda yasal takip süreci devreye girmektedir. 15 ile 45 gün içerisinde borcun avukata devredilmesi söz konusu olmaktadır. Avukat, İcra Müdürlüğü yoluyla borçlu şahsa borcunu ödemesine dair ödeme emrinin gönderilmesini sağlamaktadır. Bu durum, ilamsız icra takibinin başladığı anlamına gelmektedir. Yedi gün içerisinde borcun ödenmesi şart koşulmaktadır. Bu gibi hallerde otomatik olarak 10 yıllık zaman aşımı süresi başlamış olmaktadır.
Borçlu kişinin malının veya maaşının olmadığı hallerde alacaklının beklemesi gerekmektedir. Borçlunun SGK’lı işe girmesi veya mal edinmesi halinde icra takibi tekrar aktif olmaktadır. Borçlunun edindiği mallara veya maaşına el konulmaktadır. İcra dosyasının tekrar aktif olmasıyla beraber zaman aşımı süresi tekrar sıfırlanmış olmaktadır. Bunun dışında, alacaklı, isterse, dokuz yıl bekleyebilir, son yıla girildiğinde ise dosya harcını yatırarak süreyi tekrar sıfırlaması mümkün olmaktadır. Borç bitmeden maaştaki haciz işlemlerinin durdurulması söz konusu olmaz. Varlık şirketlerine devredilen borçlar için ise 20 yıl zaman aşımı öngörülmektedir. Diğer borçlarda da yine 10 yıllık zaman aşımı söz konusu olmaktadır.
Bir cevap yazın